Ayaşlı Ve Kiracıları
Memduh Şevket Esendal, Ayaşlı ve Kiracıları romanını ilkin basit bir hikâye olarak tasarlamış ve ona “Bir Büyük Evin Dokuz Odası” ismini vermiştir. Hikâye uzadıkça uzamış ve nihayet Ayaşlı ve Kiracıları romanı olarak karşımıza çıkmıştır. Bu nedenle olsa gerek Esendal, bu eseri için “Bana sorarsan Ayaşlı ve Kiracıları roman değil uzunca bir hikâyedir,” ifadesini kullanır.
Ayaşlı ve Kiracıları, Cumhuriyet’in ilk dönemi Ankara’sındaki insan manzaralarını okuyucusuna aktarır. Yazar, dönemin toplumsal yapısını daha iyi anlatabilmek için pansiyonu merkeze alır. Böylelikle aynı dönemdeki farklı insan tiplerini bir arada anlatma fırsatı bulur. Romanda yer alan kahramanların hepsi farklı bir toplumsal tabakadan olup hem devletle hem de birbirleriyle ilişki içindedir. Bunlar hangi tabaka ve sınıftan olursa olsunlar bir arada yaşamayı becermektedirler. Bu yönüyle apartman Cumhuriyet’in kurucu ideolojisini yansıtıyor denebilir.