Ekmek Elden, Su Gölden - Refik Halid Karay
Kitap Hakkında
‘“Denizatı şuracıkta harem kurmuş. Raca kesilmiştir, yoksam Nebab olmuş, Ağa Han’ın halefliğine geçmiştir? Körpe yeğenlerini bir bir dansa
sokup kalçalarını ellemekten hiç arlanmaz. Yanakbeyanak sürtünür, o karnaval balonu karı da oturup seyreder, ‘Nedir bu kepazelik!’ diye kızına
sualde bulunmaz…’
‘Hepsi görgüsüzlük, bilgisizlik, para şımarıklığı, bir yaşantıdan öbürüne çarçabuk, kural ve yöntemini öğrenmeden geçişin sonucu, Allah
birdenbire bağışta bulunmuş işte! Taş atıp da kolları mı yoruluyor? Ekmek elden, su gölden! Çalışan köylü, veren toprak, koruyan hükümet,
kazanan da büyük toprak sahipleri! Cahilcesine, kültürsüzcesine, ne yaptıklarının farkında olmadan yiyorlar.’”
Türkçeyi en iyi kullanan yazarlarımızdan Refik Halid Karay, kırsal kesimden şehre gelerek bilinçsiz bir savurganlıkla yaşayan, zengin Duranbeyli
ailesinin şehir hayatına olan yabancılığını, bu yabancılığı maddi imkânları sayesinde gizleme çabalarını ve ailenin güzel gelini Ferhan’ın aile
içinde yaşadığı uyumsuzluğu derin karakter tahlilleriyle sinema filmi tadında anlatıyor.
Yazar Hakkında
1888 yılında Beylerbeyi’nde Serveznedar Mehmed Halid’in oğlu olarak doğan Refik Halid’in anne tarafı Kırım Giraylarına dayanmaktadır; baba
tarafı ise 18. yüzyıl sonlarında bir kolu Mudurnu’dan İstanbul’a göçen Karakayış ailesindendir. “Galatasaray Sultanisi” ve “Mekteb-i Hukuk”ta
okuyan yazar, Meşrutiyet sıralarında gazeteciliğe başlamıştır. Kısa sürede hiciv yazılarıyla üne kavuşmuş, “Fecri Âti” edebiyat topluluğunun
kurucularından olmuştur. “Kirpi” adıyla yazdığı taşlamaları ve siyasal yazıları sonucu İttihat Terakki hükümetince Anadolu’nun çeşitli illerinde beş
yıl sürgüne gönderilmiş, ancak I. Dünya Savaşı’nın son yılı İstanbul’a dönebilmiştir. Dönüşünde Robert Kolej’de öğretmenlik, Sabah gazetesi
başyazarlığı, iki kez Posta-Telgraf Genel Müdürlüğü yapan Refik Halid, bu süreçte “Aydede” mizah dergisini çıkarmıştır.
Siyasal yazıları ve görüşleri nedeniyle memleketten ayrılmak zorunda kalan yazar, Halep’e yerleşerek yayımladığı “Vahdet” gazetesindeki
yazıları ve çalışmalarıyla Hatay’ın Türkiye’ye bağlanmasına katkıda bulunmuştur. 1938’de yurda dönen Refik Halid, dergi ve gazetelerde günlük
yazılar yazmış ve 20 kadar roman kaleme almıştır.
Meşrutiyet’ten Cumhuriyet’e uzanan zaman dilimini, güçlü gözlem yeteneği ve dilinin zenginliğiyle farklı türlerdeki eserlerine taşıyan Refik Halid,
Memleket Hikâyeleri’nde Anadolu gerçeğini; Gurbet Hikâyeleri ve Sürgün gibi eserlerinde, derin memleket hasretini edebiyatla buluşturmuştur.
Yazarın, Ago Paşa’nın Hatıratı, Kirpinin Dedikleri gibi mizah eserlerinde; Bir Avuç Saçma, Makyajlı Kadın gibi kroniklerinde; Minelbab İlelmihrab
ve Bir Ömür Boyunca adlı hatıratlarında, çok yönlü ve renkli anlatımı, sosyal-siyasal ortamın resimlendirilmesini sağlar. Anahtar, Nilgün, İki
Cisimli Kadın, 2000 Yılın Sevgilisi, Bugünün Saraylısı gibi romanlarında ise sürükleyici kurgular içinde tasvir yeteneğiyle yaratıcılığını
birleştirerek, genel olarak bireysel ilişkileri ve özel olarak da kadın-erkek ilişkilerini mekân-zaman boyutlarında derinlemesine ele alır, romanların
geçtiği dönem ve mekânlara ait ince detaylara yer vererek anlatımını zenginleştirir.
18.7.1965 tarihinde İstanbul’da ölen yazar Refik Halid, muhalif kaleminin keskinliği, temiz İstanbul Türkçesi, renkli anlatımı,
Kitap Hakkında
‘“Denizatı şuracıkta harem kurmuş. Raca kesilmiştir, yoksam Nebab olmuş, Ağa Han’ın halefliğine geçmiştir? Körpe yeğenlerini bir bir dansa
sokup kalçalarını ellemekten hiç arlanmaz. Yanakbeyanak sürtünür, o karnaval balonu karı da oturup seyreder, ‘Nedir bu kepazelik!’ diye kızına
sualde bulunmaz…’
‘Hepsi görgüsüzlük, bilgisizlik, para şımarıklığı, bir yaşantıdan öbürüne çarçabuk, kural ve yöntemini öğrenmeden geçişin sonucu, Allah
birdenbire bağışta bulunmuş işte! Taş atıp da kolları mı yoruluyor? Ekmek elden, su gölden! Çalışan köylü, veren toprak, koruyan hükümet,
kazanan da büyük toprak sahipleri! Cahilcesine, kültürsüzcesine, ne yaptıklarının farkında olmadan yiyorlar.’”
Türkçeyi en iyi kullanan yazarlarımızdan Refik Halid Karay, kırsal kesimden şehre gelerek bilinçsiz bir savurganlıkla yaşayan, zengin Duranbeyli
ailesinin şehir hayatına olan yabancılığını, bu yabancılığı maddi imkânları sayesinde gizleme çabalarını ve ailenin güzel gelini Ferhan’ın aile
içinde yaşadığı uyumsuzluğu derin karakter tahlilleriyle sinema filmi tadında anlatıyor.
Yazar Hakkında
1888 yılında Beylerbeyi’nde Serveznedar Mehmed Halid’in oğlu olarak doğan Refik Halid’in anne tarafı Kırım Giraylarına dayanmaktadır; baba
tarafı ise 18. yüzyıl sonlarında bir kolu Mudurnu’dan İstanbul’a göçen Karakayış ailesindendir. “Galatasaray Sultanisi” ve “Mekteb-i Hukuk”ta
okuyan yazar, Meşrutiyet sıralarında gazeteciliğe başlamıştır. Kısa sürede hiciv yazılarıyla üne kavuşmuş, “Fecri Âti” edebiyat topluluğunun
kurucularından olmuştur. “Kirpi” adıyla yazdığı taşlamaları ve siyasal yazıları sonucu İttihat Terakki hükümetince Anadolu’nun çeşitli illerinde beş
yıl sürgüne gönderilmiş, ancak I. Dünya Savaşı’nın son yılı İstanbul’a dönebilmiştir. Dönüşünde Robert Kolej’de öğretmenlik, Sabah gazetesi
başyazarlığı, iki kez Posta-Telgraf Genel Müdürlüğü yapan Refik Halid, bu süreçte “Aydede” mizah dergisini çıkarmıştır.
Siyasal yazıları ve görüşleri nedeniyle memleketten ayrılmak zorunda kalan yazar, Halep’e yerleşerek yayımladığı “Vahdet” gazetesindeki
yazıları ve çalışmalarıyla Hatay’ın Türkiye’ye bağlanmasına katkıda bulunmuştur. 1938’de yurda dönen Refik Halid, dergi ve gazetelerde günlük
yazılar yazmış ve 20 kadar roman kaleme almıştır.
Meşrutiyet’ten Cumhuriyet’e uzanan zaman dilimini, güçlü gözlem yeteneği ve dilinin zenginliğiyle farklı türlerdeki eserlerine taşıyan Refik Halid,
Memleket Hikâyeleri’nde Anadolu gerçeğini; Gurbet Hikâyeleri ve Sürgün gibi eserlerinde, derin memleket hasretini edebiyatla buluşturmuştur.
Yazarın, Ago Paşa’nın Hatıratı, Kirpinin Dedikleri gibi mizah eserlerinde; Bir Avuç Saçma, Makyajlı Kadın gibi kroniklerinde; Minelbab İlelmihrab
ve Bir Ömür Boyunca adlı hatıratlarında, çok yönlü ve renkli anlatımı, sosyal-siyasal ortamın resimlendirilmesini sağlar. Anahtar, Nilgün, İki
Cisimli Kadın, 2000 Yılın Sevgilisi, Bugünün Saraylısı gibi romanlarında ise sürükleyici kurgular içinde tasvir yeteneğiyle yaratıcılığını
birleştirerek, genel olarak bireysel ilişkileri ve özel olarak da kadın-erkek ilişkilerini mekân-zaman boyutlarında derinlemesine ele alır, romanların
geçtiği dönem ve mekânlara ait ince detaylara yer vererek anlatımını zenginleştirir.
18.7.1965 tarihinde İstanbul’da ölen yazar Refik Halid, muhalif kaleminin keskinliği, temiz İstanbul Türkçesi, renkli anlatımı,
Bu ürüne ilk yorumu siz yapın!