Evlenmeden Önce
Evlenmeden Önce
Doğan Cüceloğlu
"Evlilik, bir çiçekçi dükkânı gibi farklı olanaklar sunar; çiçeklerden nasıl bir buket oluşturacağınız size kalmış…"
Bir kadının ve erkeğin iki farklı öyküsü evlilikte bir araya gelir. Evlenmeden önce aralarındaki ilişkiyi önemseyen, üstüne konuşan, sohbet eden, zaman ve emek veren çiftler, evliliklerinde kendi farklı öykülerinden ‘bizim öykümüz’ dedikleri yeni bir öykü oluşturmayı başarırlar.
Evlendiğinizde, hayatının en önemli, en güçlü tanığını seçmiş olursunuz. Bunun bilincinde olmak, önemli bir olgunluk adımıdır. Evlilik öncesinde, müstakbel eşinizle paylaştığınız değerlerin farkında olmak önceliğiniz olmalıdır. Birlikte, ‘birbirinizi yaşamak’ için evleniyorsunuz ve bu evlilikte ikiniz de kendiniz olarak var olmayı yani BİZ olmayı önemsiyorsanız, değerlerinizin uyum içinde olması gerekir.
Evlilik yolculuğuna başlarken biricik sermayeniz olan sevgi, küçülüp yok olabilecek ya da büyüyüp gelişebilecek bir şey. Evet, o hem çok kudretli hem de bir o kadar zarif ve kırılgan. Kurduğunuz ilişkiler ve üstlendiğiniz rollerin farkında olarak onu hakkıyla yaşamanız, yaşatmanız gerekiyor.
Doğan Cüceloğlu Evlenmeden Önce kitabıyla hem evlilere, hem de bekârlara hitap ediyor. İlişkilerdeki ve evliliklerdeki temel sorunlar, çatışmalar, iletişim; evli çiftlere, evlenecek olanlara ve bekârlara tavsiyeler, birçok araştırma ve yazara gelen mektuplar ile desteklenerek yer almaktadır.
Kitaptan bazı kesitler:
"Empatiye önem vermeyen bir toplum sağlıklı bir toplum olamaz."
"Kırılgan yönlerinizi paylaşabileceğiniz insana güvenirsiniz. Ve güven duygusu ilişkinin can damarıdır."
"Düğün bir maddi güç gösterisi olmamalı... Evlenme olgunluğuna gelmemiş olanlar düğünü çok önemser... "
"Olgun insan kendi gözüne hesap veren insandır; hayatının en önemli tanığının kendisi olduğunu bilir."
"Tanıştığınız kişiyle güzel sohbetler yapabiliyorsanız, bilin ki o kişi özel biridir. İlişkide sohbetin yeri başkadır... "
"Güven, dürüstlük ağacının meyvesidir."
"Sen ve ben gafletini aşıp BİZ olanların rızkıdır aşk."
"Lütfen evlenmeyi düşündüğünüz kişinin ailesini tanıyın. Onun çocukluğunu nasıl bir ortamda geçirdiğini anlamaya çalışın."
Yazarın ağzından kendi hayatı:
On bir çocuklu bir ailenin on birinci çocuğu olarak Mersin'in Silifke kasabasında doğmuşum. On yaşındayken annemi kaybettim ve ölümün ne demek olduğunu anladım: artık onu bir daha hiç göremeyecek, dokunamayacak, naz edemeyecektim.
Silifke'de en yüksek dereceli okul olan ortaokulu bitirdikten sonra subay olan ağabeylerimin yanında Ankara ve Kırklareli'nde okudum ve Kırklareli Lisesi'nden mezun oldum. Kırklareli lisesinde ilk aşk şiirimi yazdım.
Ankara Atatürk Lisesi'nde edebiyat ve kompozisyon öğretmenim olan Cahit Okurer bir gün ne olmak istediğim sordu; mühendis olmak istediğimi söyledim. Bilim adamı olmak istemez misin, dedi. Onun etkisi altında İstanbul Üniversitesi Psikoloji Bölümü'ne yazıldım ve oradan mezun olduktan sonra ABD'de Illinois Üniversitesi'nde doktoramı yaptım. Uzmanlık alanım iletişim psikolojisidir.
Amerika'da doktora öğrencisiyken, benim gibi doktora öğrencisi olan Kaliforniya'da doğmuş büyümüş Emily ile tanıştım ve evlendim. On bir yıl süren evliliğimizde üç çocuğumuz oldu: Ayşen, Elif ve Timur.
Evlendiğimde ne kendimi tanıyormuşum, ne de evliliğin ne olduğunu. Silifke'de büyürken çevremde gördüğüm evlilik, koca, baba modelleriyle Kaliforniya'da büyümüş feminist bir Amerikalı kıza kocalık yapmaya çalıştım. Sonuç: hem ben çok ıstırap çektim hem de Emily'e acı çektirdim. Benim şimdi yüreğimi en çok yakan çocuklarıma verdiğim acılar. Onlardan dört yıl ayrı yaşadım.
Yaşadığım acılar her şeyi bilmediğimi, öğrenmem gereken çok şey olduğunu gösterdi ve yalnız bilgi yönünden değil, insan olarak gelişmem gerektiğine ikna oldum.
Kendimi geliştirme süreci içinde kitap yazmaya başladım; ilk kitabım İnsan İnsana bu sürecin ilk ürünüdür. Gelişim süreci içinde kazandıklarımı kitaplar yoluyla paylaşmaya devam ediyorum.
Amerika'daki görevimden emekli olup ayrıldıktan sonra Türkiye'de kitap yazmayı sürdürdüm. Kitap yazmanın yanı sıra konferanslar ve seminerler verdim, televizyon programlarına başladım.
İlk olarak 2017 yılının Aralık ayında okurların beğenisine sunulan Evlenmeden Önce, yaşamın en güçlü aşamalarından biri olan evlilik kurumuna dair etkili incelemeler içeren sade, çarpıcı ve etkileyici bir eser olarak ön plana çıkmaktadır. Doğan Cüceloğlu tarafından kaleme alınan eser toplamda 224 sayfadan oluşmaktadır. Evlilik öncesi belli bir bireysellik kazanma durumunun, evlilik sonrası yaşamda büyük kolaylıklar yaratacağına atıfta bulunan kitapta insan ilişkileri farklı açılardan ele alınarak incelenmektedir. Yazar eseri hazırlarken Sabahattin Ali'nin ölümsüz eseri İçimizdeki Şeytan'dan etkilendiğini ve karakterlerin derinliğinden beslendiğini ifade etmektedir.
Farklı öykülerin eşsiz buluşması
Doğan Cüceloğlu, Evlenmeden Önce isimli eserinde evlenmeden önce aralarındaki ilişkiyi önemseyen çiftlerin daha başarılı bir evlilik yaşamına adım attığı gerçeğini vurgulamaktadır. İlişkilerde yüzeysellik yerine derin sohbetlerin, birlikte zaman geçirmenin, ilişkiyi önemsemenin ve ilişkiye emek harcamanın önemine dikkat çeken yazar evliliği farklı öykülerden oluşan yegâne hikaye olarak tanımlamaktadır. Evliliğe adım atılırken hayatın en önemli ve güçlü tanığını seçme sürecine dikkat çeken Evlenmeden Önce, yayınlandığı günden bu yana ilgi toplayarak geniş bir okuyucu kitlesine ulaşmıştır.
Bir kadın ve erkeğin bir araya gelmesi sonucu oluşan evlilik müessesesini bir çiçekçide yaptırılan buketlere benzeten yazar, herkesin yaptığı seçimlerin farklı ve eşsiz olacağına dikkat çekmektedir. İlişkilerde iki farklı kişi olabilmenin, kısacası bireyselliğin bilincinde olan kişilerin daha sağlıklı bir zemin üzerinde ilerlediğinin altını çizmiştir. Evlilik öncesi paylaşılan değerlerin farkında olmanın ve evlilik sonrası süreçte de bunları muhafaza etmenin ilişkiyi en kalıcı biçimde bağlayan değer olduğuna atıfta bulunulmuştur. Tv programları, yazıları ve kitapları ile daima dikkat çekmeyi başaran Doğan Cüceloğlu bu özel eserinde de yalın ve akıcı bir üslup ile ilerlemiştir.
Evlenmeden Önce; birbirini iyi ve gerçekçi biçimde tanımayı başaran çiftlerin, evlilik yaşamında kendilerini çok daha iyi bir şekilde inşa ettiği gerçeğine ayna tutmaktadır. Modern çağda yaşanan değişimlerin, sürekli olarak yenilenen teknolojinin, insanı tanımlama biçimindeki dönüşümlerin, toplumdaki farklılaşmaların ve daha pek çok unsurun evlilik kurumunu etkilediğine dikkat çeken eser; bireysel düşünceleri sağlıklı bir biçimde tanımlamanın ortak düşüncelere açılan değerli bir kapı olduğu fikrini savunmaktadır. Kişiyi geleneksel sorular ve kalıplar üzerinden değil, bireysel düşünce ve değerleriyle tanımlamaya doğru evrilen toplumsal değişime dikkat çeken Cüceloğlu, kaleme aldığı eserleriyle toplumun karanlıkta kalmış noktalarına ışık tutmaktadır.
Cüceloğlu kitabın içeriğinde; kadın erkek farklılıkları, kendini tanımanın önemi, evlenme olgunluğu, paylaşılan değerler, evliliğe anlam veren çerçeve, sevgiyi layığıyla yaşatmak, farklı pencerelerden bakmak ve daha pek çok özgün konuya samimi dili ile yer vermektedir. Evlilik kurumunun önemini yalın ve akıcı bir üslup ile anlatılan eserde, övünülen davranışların yanlış olabileceğini, önem verilmeyen bazı fikirlerin ise son derece önemli sonuçlar yaratabileceğini açıklanmaktadır. Evlilik kurumuna daha bilinçli bir gözle bakılmasına olanak sağlayan bu kitap, toplumsal çalışmalarıyla büyük izler yaratan Doğan Cüceloğlu'nun son kitabı olarak ön plana çıkmaktadır.
Biz olma duygusuna önem veren kişilerin kurulan ilişkilerdeki rollerinin farkında olmasını sağlayan eser, evlilik yolculuğundaki biricik sermayenin sevgi ve emek olduğu gerçeğine dikkat çekmektedir. Evlenmenin bir parçası olarak toplum gerçeğini oluşturan boşanmaların, kişiler arasındaki iletişimsizlikten ve özensizlikten yer aldığına vurgu yapan Evlenmeden Önce; güçlü anlatımını destekleyen hikâyeleri ile de büyük beğeni topluyor. Kitapta yer alan öyküler, farklı yaşanmışlıkların yarattığı duygusal etkiyi okuyucuların zihnine ulaştırırken, Doğan Cüceloğlu anlatımı kitabın çok daha akıcı bir form kazanmasına olanak sağlıyor.