İtiraf
İskender Pala tarafından 2018 yılında kaleme alınan İtiraf romanı, içerisinde birçok tarihi figürü barındırıyor. Hırs, intikam, nefret ve sevgi gibi duyguları samimi bir dille ve aynı zamanda gerçekçilik çerçevesinde sunan kitap, Kapı Yayınları tarafından günümüzde okuyucunun beğenisine sunuluyor. Ülkemizde "Divan Şiirini Sevdiren Adam" olarak tanınan ve Leyla ile Mecnun, Şah ve Sultan, Katre-i Matem, Od gibi eserlerle Türk edebiyatına damga vuran İskender Pala’nın etkileyici romanı İtiraf da diğer eserleri gibi ses getirmeye devam ediyor.
Konstantinoplis’in İstanbul’a Dönüştüğü Yıllar
Tarihi olaylardan esinlenerek oluşturduğu eserlerinde okuyucunun gerçeklik duygusunu hiç yitirmemesini sağlayan yazar, İtiraf romanında devletin yükselme dönemini konu alıyor. Hristiyanların "Büyük Kartal" ismini verdikleri Fatih’in, İstanbul’a alimleri davet ederken kıvanç duyduğu bu dönemde devlet, ilimle ve sanatla yükselmenin rüyalarını görmeye başlıyor. Ulema, özgür düşüncenin önemini vurgularken, devlet de gitgide yükselmeye devam ediyor. Tüm bunların ortasında ise Osmanlı ulemasının içerisine bir şekilde sızmayı başaran "Kâfir"in intikam duygusu tüm bedenini sararak, onu bir kötülük dâhisine dönüştürüyor. Okuyucuyu Konstantinopolis’in İstanbul’a dönüştüğü yıllarda heyecanlı ve bir o kadar da gerçekçi bir yolculuğa çıkaran yazar, bu yolculuk boyunca tehlikeli duyguların peşinden ustalıkla gitmeyi başarıyor. Aralarındaki güç dengesinin sürekli değiştiği karakterler arasındaki hırs ve intikam, kitap boyunca okuyucuyu etkisi alıyor.
Yazar Hakkında
Edebiyatçı ve aynı zamanda edebiyat araştırmacısı olan Prof. Dr. İskender Pala, Türk edebiyatının değerli yazarlarından biridir. Özellikle divan edebiyatına duyduğu derin ilginin etkileri ile her eserinde kendine has bir üslup yakalamayı başarır. Yazarın aynı zamanda divan edebiyatı araştırmacısı olarak konu ile ilgili röportajları ve inceleme yazıları bulunmaktadır. İstanbul Kültür Üniversitesinde Edebiyat Bölümü Başkanı olarak görev yapmaktadır.
“Delinecek bir gemi, tamir edilecek bir duvar ve öldürülecek bir çocuk vardı.” *İntikam ve hırs… İyilik veya kötülük…Siyah ile beyaz…Ve zıtların arasında savrulan hayatlar…Konstantinopolis’in İstanbul’a dönüştüğü yıllar… Hıristiyan hasımlarının Büyük Kartal diye andıkları Fatih’in, şehrine âlimleri davet etmekle kıvanç duyduğu, devletini ilimle ve sanatla yükseltmenin rüyalarını gördüğü, ulemanın tamamen özgür düşünceyi savunduğu, devletin yükseldikçe yükseldiği bir dönem… Ve eşsiz şöhretlere sahip Osmanlı ulemasının arasına sızmış bir kâfir. İntikam ateşinde kavrulmuş kötülük dâhisi bir zihin. Molla Lütfi, Ali Kuşçu, Sinan Paşa, Bellini ve daha niceleri… Kurbanlar, kurbanlıklar…İtiraf her cümlesi hayretle ve merakla okunacak bir roman.İskender Pala’nın her zamanki yetkin kaleminden…