Kalede 1 Başına - Sunay Akın
Hikayeleri ve denemeleri ile Türk Edebiyatı'nda kendine yer edinmiş önemli isimlerden Sunay Akın, bu kez sporla ilgili hikayeleri ile okuyucularıyla buluşuyor. 2018 yılında yayımlanan kitap, 90 dakika boyunca sahada olan ve takım arkadaşlarına hiç sırtını dönmeyen 1 numaraların hikayesini anlatıyor. Yapı Kredi Yayınları tarafından basılan eser yalnızca kaleciler üzerinden hikayeler anlatmakla kalmıyor, bu hikayeleri özgürlük, demokrasi gibi ilkelerle de bağdaştırıyor.
Bir Geçmiş Hikayesi
Sunay Akın diğer kitaplarında olduğu gibi Kalede 1 Başına kitabında da hikayelere yüzeysel yaklaşmıyor. Kalecilerin hikayesini anlattığı kitapta Aziz Sancar'a, 68 kuşağına, Uğur Mumcu'ya da yer veriyor. Tüm bunları yaparken okuru bağlamdan koparmıyor. Üstün anlatı yeteneği sayesinde geniş bir okur kitlesine ulaşan yazar, bu kitabı eski bir kaleci olan Sabri Dino'ya ithaf ediyor. Sunay Akın bir röportajında bu kitapta kalecileri değil hayata sırtını dönmeyenleri anlattığını söylüyor. Yalnızca başarılı kaleciler değil özgürlük, demokrasi ve adalet arayışında olanlar da sayfalarında yer buluyor. Aziz Sancar'ın kaleci olma hayali, kömür işçilerinin eldivenlerini kullanan Şenol Güneş gibi başarılı isimlerin hikayelerini anlatırken bir dönemin sosyal ve kültürel imkanlarını da gözler önüne seriyor.
Sunay Akın Hakkında
Şair, yazar, araştırmacı, tiyatro oyuncusu gibi sıfatlarla anılan Sunay Akın 12 Eylül 1962'de Trabzon'da doğdu. İstanbul'da geçen eğitim hayatının ardından Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nde ders verdi. TRT ve CNN Türk gibi kanallarda programlar yayınladı. 2005 yılında 11 yıllık uğraşın sonucunda açtığı İstanbul Oyuncak Müzesi ise Türkiye'nin ilk oyuncak müzesi ünvanını taşıyor. İlk kitabı Makiler'i çıkardığında Hasköy takımının da kaleciliğini yapıyordu. Eserlerinde günlük hayatta karşılaştığı insanları, çocukluğunu ve İstanbul'u anlatan Sunay Akın hala farklı alanlarda eserler vermeye devam ediyor.
“Yerdeydim ve avuçlarım kızgın kömür parçalarını tutmuşum gibi yanıyordu. Sağ yanıma gelen şutu hâlâ nasıl olduğunu anlayamadığım bir refleksle kurtarmıştım. O an Lefter’in sözü duyuldu: ‘Tamam, bulduk! Kaleye Sunay geçecek.’” Lefter’in şutunu kurtardığında henüz 10 yaşındadır Sunay Akın. Kaleci kazağını çıkarıp kalemi eline aldıktan sonra bu kez kaleci öyküleri biriktirmeye koyulur. Kimler kimler girer bu öykülere... Nobel’li bilimcimiz Aziz Sancar; Berlin kaplanı Turgay Şener ve onun jübile maçına katılan ünlü Rus kaleci Lev Yaşin; antrenmanlara kömür işçilerinin Zonguldak'tan gönderdiği madenci eldivenleriyle çıkan Şenol Güneş; Yaşar Kemal’e İstanbul’daki ilk evinin kapısını açan Abidin Dino’nun yeğeni kaleci Sabri Dino; düğün davetiyesinde gelinin attığı şutu karşılayan damat Yılmaz Vural; en renkli kalecilerimizden Varol Ürkmez ve ona elini uzatan Baba Hakkı, Nâzım Hikmet’in şiirindeki kaleci; Albert Camus; Pavarotti ve daha niceleri giyer bu formayı. Hep 1 numarayı taşırlar sırtlarında…nn(Tanıtım Bülteninden)nnEditör : Rûken Kızıler